41/FUSSİLET-40
إِنَّ الَّذِينَ يُلْحِدُونَ فِي آيَاتِنَا لَا يَخْفَوْنَ عَلَيْنَا أَفَمَن يُلْقَى فِي النَّارِ خَيْرٌ أَم مَّن يَأْتِي آمِنًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ اعْمَلُوا مَا شِئْتُمْ إِنَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
FUSSİLET-40 Ayetinin Türkçe Okunuşu: İnnellezîne yulhıdûne fî âyâtinâ lâ yahfevne aleynâ, e fe men yulkâ fîn nâri hayrun em men ye’tî âminen yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), i’melû mâ şi’tum innehu bimâ ta’melûne basîr(basîrun).
FUSSİLET-40 Ayeti Türkçe Meali: Muhakkak ki, âyetlerimizde saptırma yapanlar, Bize gizli kalmazlar. Kıyâmet günü ateşin içine konulanlar mı yoksa Bize emin olarak gelenler mi hayırlıdır? Dilediğinizi yapın. Muhakkak ki O, yaptıklarınızı en iyi görendir.
| 1. | inne | : muhakkak |
| 2. | ellezîne | : onlar |
| 3. | yulhidûne | : dil uzatırlar, saptırırlar |
| 4. | fî | : de, hakkında |
| 5. | âyâti-nâ | : âyetlerimiz |
| 6. | lâ yahfevne | : gizli kalmazlar |
| 7. | aleynâ | : bize |
| 8. | e | : mi |
| 9. | fe | : böylece |
| 10. | men | : kim, kimse |
| 11. | yulkâ | : ilka edilir, bırakılır, konur |
| 12. | fî | : de, içinde, içine |
| 13. | en nâri | : ateş |
| 14. | hayrun | : hayırlı, daha hayırlı |
| 15. | em | : veya, yoksa |
| 16. | men | : kim, kimse |
| 17. | ye'tî | : gelir |
| 18. | âminen | : emin olarak, güvenle |
| 19. | yevme el kıyâmeti | : kıyâmet günü |
| 20. | i'melû | : yapın |
| 21. | mâ | : şey |
| 22. | şi'tum | : dilediniz |
| 23. | inne-hu | : muhakkak ki o |
| 24. | bi-mâ | : şeyle |
| 25. | ta'melûne | : yapıyorsunuz |
| 26. | basîrun | : (en iyi) görendir |
* Ayet Kelime sözlüðü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiþtir.