18/KEHF-96
آتُونِي زُبَرَ الْحَدِيدِ حَتَّى إِذَا سَاوَى بَيْنَ الصَّدَفَيْنِ قَالَ انفُخُوا حَتَّى إِذَا جَعَلَهُ نَارًا قَالَ آتُونِي أُفْرِغْ عَلَيْهِ قِطْرًا
KEHF-96 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Atûnî zuberel hadîd(hadîdi), hattâ izâ sâvâ beynes sadafeyni kâlenfuhû, hattâ izâ cealehu nâren kâle âtûnî ufrig aleyhi kıtrâ(kıtren).
KEHF-96 Ayeti Türkçe Meali: “Bana demir parçaları getirin. İki dağın arası aynı seviye olunca üfleyin (körükleyin).” dedi. Onu ateş haline koyunca, “Bana erimiş bakır getirin, onun üzerine dökeceğim.” dedi.
| 1. | atû-nî | : bana verin, getirin |
| 2. | zubere el hadîdi | : demir parçaları |
| 3. | hattâ izâ | : oluncaya kadar, olunca |
| 4. | sâvâ | : müsavi, aynı seviye |
| 5. | beyne es sadafeyni | : iki dağın arası |
| 6. | kâle infuhû | : körükleyin dedi |
| 7. | hattâ | : e kadar, oluncaya kadar |
| 8. | izâ ceale-hu | : onu yaptığı zaman |
| 9. | nâren | : ateş (hali) |
| 10. | kâle | : dedi |
| 11. | âtû-nî | : bana verin, getirin |
| 12. | ufrig | : boşaltacağım, dökeceğim |
| 13. | aleyhi | : onun üzerine |
| 14. | kıtren | : erimiş bakır |
* Ayet Kelime sözlüðü
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiþtir.