20/TÂHÂ-96
	
	
	
	
قَالَ بَصُرْتُ بِمَا لَمْ يَبْصُرُوا بِهِ فَقَبَضْتُ قَبْضَةً مِّنْ أَثَرِ الرَّسُولِ فَنَبَذْتُهَا وَكَذَلِكَ سَوَّلَتْ لِي نَفْسِي
TÂHÂ-96 Ayetinin Türkçe Okunuşu: Kâle basurtu bi mâ lem yabsurû bihî fe kabadtu kabdaten min eserir resûli fe nebeztuhâ ve kezâlike sevvelet lî nefsî.
TÂHÂ-96 Ayeti Türkçe Meali: (Samiri): “Ben, onların görmediği şeyi gördüm. Resûl’ün (Cebrail A.S’ın) izinden (ayağının bastığı yerdeki topraktan) bir avuç aldım. Sonra da onu (erimiş madenin içine) attım. Ve böylece (bu), nefsime (bana) güzel göründü.” dedi.
| 1. | kâle | : dedi | 
| 2. | basurtu | : ben gördüm | 
| 3. | bi mâ | : şeyleri | 
| 4. | lem yabsurû | : görmediler | 
| 5. | bi-hî | : ona, onu | 
| 6. | fe | : o zaman, böylece | 
| 7. | kabadtu | : avuçladım, aldım | 
| 8. | kabdaten | : bir avuç | 
| 9. | min eseri | : izinden | 
| 10. | er resûli | : resûl, elçi | 
| 11. | fe | : sonra | 
| 12. | nebeztu-hâ | : onu attım | 
| 13. | ve kezâlike | : ve işte böyle, böylece | 
| 14. | sevvelet | : güzel göründü | 
| 15. | lî nefsî | : nefsime, bana | 
* Ayet Kelime sözlüðü 
kurantefsiri.com sitesinden download edilmiþtir.